Adli Hemşirelik
Adli Hemşirelik, adli vakaların bilimsel olarak araştırılmasında adli sağlık bakımının uygulanmasına yönelik hemşirelik uygulaması olarak tanımlanmaktadır. Adli hemşireler hem sağlık ekibinin bir üyesi hem de adli vakaların çözümlenmesinde destek veren personelden biridir. Adli hemşirelerin çalışma alanları arasında kişiler arası şiddet, travmalar, cinsel saldırılar, insan hakları ihlalleri, halk sağlığı ve güvenliği yer almaktadır. Adli hemşirelerin öykü alma, fiziksel değerlendirme, adli muayene, kanıt toplama ve koruma, adli rapor yazma gibi görevleri vardır. Adli hemşireler hem mağdurlar hem de şüpheliler hakkında yapılan incelemelerde ve bilimsel araştırmalarda çok önemli bir role sahiptir. Adli hemşirelik, 1991 yılında Amerikan Adli Bilimler Akademisi (AAFS) tarafından bilimsel bir disiplin olarak kabul edilmiştir. Ayrıca 1993 yılında Uluslararası Adli Hemşireler Birliği (IAFN) kurulmuştur. Cinsel Saldırı Hemşire Muayenecileri (SANE) gibi alanda daha uzmanlaşmış adli hemşireler vardır. SANE, cinsel saldırı veya istismara maruz kalmış hastanın tıbbi adli bakımında uzmanlaşmış eğitim ve klinik hazırlığı tamamlamış kayıtlı hemşirelerdir.
Adli hemşirelik süreci, adli durumun ve potansiyel mağdurların belirlenmesi, adli olayların araştırılması, olayla ilgili belge ve kayıtların toplanması, uygun bakımın verilmesi ve raporların yazılması, yapılan girişimlerin gözden geçirilmesi aşamalarını içerir. Adli hemşireler acil servislerde, olay yeri incelemelerinde, ölüm incelemelerinde, cezaevlerinde, savcılıklarda, hukuk bürolarında ve adli patoloji laboratuvarlarında çalışabilir, ayrıca mahkemede bilirkişi/tanık olarak görev alabilirler. Buralarda çalışırken birçok farklı disiplinin üyelerinden (doktor, polis, hakim vb.) oluşan bir ekiple birlikte çalışırlar. Klinik alanda çalışan adli hemşireler, mağdur veya şüphelilerin travma sonrası tıbbi bilgilerinin kaydedilmesi, giysilerinin uygun şekilde çıkarılması ve saklanması, biyolojik delillerin toplanması, alkol/uyuşturucu vb. tespitine yönelik gerekli örneklerin alınması, alınan tüm örneklerin saklanması, kayıt altına alınması ve ilgili kurum ve kişilere ulaştırılmasını sağlar.
Cinsel Saldırı Adli Muayenesi
Cinsel saldırı muayenesinde adli hemşireler, cinsel saldırı mağdurlarının ayrıntılı ve hassas bir şekilde muayene edilmesine, fiziksel ve biyolojik delillerin toplanmasına, cinsel yolla bulaşan hastalıkların değerlendirilmesi için gerekli testlerin yapılmasına, tecavüze bağlı olası gebeliklerin önlenmesine, mağdurların takip ve rehabilitasyonuna ve adli rapor yazılmasına yardımcı olmaktadır. Cinsel saldırı vakaları değerlendirilirken özellikle tespit edilen delillerin kayıt altına alınması için pratik bir mobil cihaza ihtiyaç duyulmaktadır. Tüm işlemlerin tek seferde yapılabilmesi için “Akıllı Telefon” gibi kolay kullanım sunan bir mobil cihazın bu alanda çalışan tüm adli hemşireler tarafından kullanılması faydalı olacaktır.
Ayrıca adli tıp hemşireleri şüpheli ölüm incelemelerine de katılabilmektedir. Bu alanda çalışan hemşireler ölüm muayenesi, olay yerinin incelenmesi, delillerin toplanması, olay yerinin fotoğraflanması ve adli raporun hazırlanması aşamalarında görev alırlar. “Akıllı telefon” her koşulda çok rahatlıkla kullanılabilen cep telefonu büyüklüğünde (6″) taşınabilir bir görüntüleme cihazıdır.
Delil kaybını önlemek amacıyla olay yerinin tamamının görüntülenmesi, zor alanların fotoğraflanması ve çıplak gözle görülemeyen biyolojik sıvı (kan, tükürük, meni vb.) lekelerinin tespiti için “Akıllı Telefon” gibi multispektral bir görüntüleme cihazına ihtiyaç duyulmaktadır. “Akıllı Telefon” ayrıca optik yakınlaştırma özelliği sayesinde küçük ayrıntıları bile yüksek kalitede görüntüleyebilir. “Akıllı Telefon” Polarize Yüksek Çözünürlüklü Multispektral Kameraya sahiptir. Bu sayede ceset üzerindeki yara, ekimoz, kesi gibi travmatik lezyonları yüksek çözünürlükte kaydedebiliyor. Ayrıca güçlü bataryası sayesinde saatlerce inceleme imkanı sağlar.
Adli hemşirelerin görev yaparken; muayene, delil toplama, saklama gibi bazı aşamalarda gerekli bazı ekipmanları kullanabilmesi gerekmektedir. Bunlar sağlıkla ilgili durumlar için bandajlar, dikiş setleri, ilk yardım setleri vb. ekipmanlardır. Kanıt toplamak ve kaydetmek için adli tıp vakalarında pamuklu çubuklar, forseps, kameralar, ışık kaynakları, optik cihazlar kullanılmalıdır.
Adli vakalarda, vücut sıvılarına ait lekelerden numune alınmalıdır. Farklı zeminlerdeki lekeleri görebilmek bazen oldukça zorlayıcı olabilir. Örneğin kırmızı ya da siyah zemin üzerindeki bir kan lekesini çıplak gözle görmek çok zordur. Akıllı telefon 360-720 nm dalga boyunda bir ışık kaynağına ve farklı ışık filtrelerine sahip olduğu için bu lekeleri çok kolay bir şekilde tespit edebiliyor. Akıllı telefon aynı anda hem görüntülemeye hem de numune almaya olanak tanır. Numuneyi alan kişi bir eliyle kamerayı kullanırken diğer eliyle de sürüntü çubuğunu kullanabiliyor. Böylece yanlış örnekleme veya veri kaybı gibi durumların önüne geçilebilir.
Adli hemşireler, travma olgularında lezyonların ayrıntılı olarak fotoğraflanması, cinsel saldırı muayenelerinde anogenital muayenenin doğru değerlendirilmesi, lezyonların fotoğraflanması, olay yeri incelemesinde delil toplayacak biyolojik sıvıların lekelerinin görüntülenmesi gibi işlemlerde önemli rol oynamaktadır. Adli vakalarda delil niteliğindeki görüntülerin en iyi şekilde elde edilebilmesi esastır.” Akıllı telefon” ortalama bir cep telefonu ile aynı arayüze sahiptir ve kullanımı son derece pratik bir cihazdır. Adli hemşirelerin uygulama alanlarında çok faydalı bir cihazdır.
Adli vakaların değerlendirilmesi multidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Bir vakayı değerlendirirken birçok farklı uzmanlık alanından personel birlikte çalışır. Bu kişiler görevdeyken sürekli kişiler arası veri aktarımı olur. Adli bir vakayı değerlendirirken veri kaybını en aza indirmek, en doğru değerlendirmeyi yapmak, veri aktarımını tamamlamak ve toplanan delilleri güvenli bir şekilde saklamak için en son teknolojik cihazları kullanmak çok faydalı olacaktır. “Akıllı telefon” görüntüleri yüksek çözünürlükte RAW formatında kaydedebilir. RAW dosyası işlenmemiş verilerden oluşan bir koleksiyondur. Bu, dosyanın bilgisayar tarafından herhangi bir şekilde değiştirilmediği, sıkıştırılmadığı veya manipüle edilmediği anlamına gelir. Bu nedenle RAW formatı uluslararası adalet sistemlerinde bilinen en güvenilir dosya formatıdır ve mahkemelerde delil olarak kabul edilmektedir.